24 Nisan 2025 tarihinde, Tekirdağ'da yaşanan son dakika depremi, bölge halkını ciddi bir endişeye sevk etti. Kent genelinde hissedilen sarsıntılar, hem gündelik hayatı hem de iş süreçlerini olumsuz etkiledi. Kandilli ile AFAD'ın son depremler listesine göre, deprem saati 14:15'te meydana geldi ve merkez üssü, Tekirdağ'ın Marmara kıyısındaki bölgelerde yoğunlaştı. Peki, bu deprem ne kadar şiddetliydi? Tekirdağ'da deprem sonrası yaşanan gelişmeler nelerdir? İşte detaylar...

Tekirdağ'da Depremin Şiddeti ve Merkez Üssü

AFAD'ın verilerine göre, Tekirdağ'da meydana gelen depremin büyüklüğü 4.7 olarak ölçüldü. Merkez üssü ise Tekirdağ'ın Çerkezköy ilçesi yakınlarında yer aldı. Sarsıntının derinliği ise 10 kilometre olarak kaydedildi. Bu derinlik, depremin hissedilme seviyesini artırırken, bazı bina ve yapıların da etkilenmesine neden oldu. Özellikle eski yapılar, deprem anında ciddi risk altındaydı. Tekirdağ'da yaşayanlar, sarsıntının ardından evlerini terk ederek açık alanlara yöneldi. Neyse ki, ilk belirlemelere göre can kaybı yaşanmadığı bildirildi ancak çok sayıda vatandaş izleyen anlar karşısında büyük bir korku yaşadı.

Bölgedeki İlk Tepkiler ve Devletin Müdahale Süreci

Depremin ardından Tekirdağ Valiliği hemen harekete geçti. Valilik, gerekli incelemeleri başlatmak için ekipler gönderdi. Çerkezköy ve çevre ilçelerdeki yerleşim alanlarında hasar tespiti yapıldı. Depremin ardından yaşanan panik havası, vatandaşların sosyal medya ve telefon uygulamaları üzerinden durum paylaşımları yapmasına neden oldu. Bu sırada, belediye ekipleri de bölgedeki acil durumlara karşı hazırlıklı bir şekilde devreye girdi. Acil yardım ve sağlık hizmetlerinin sorgulanmaması için gerekli tüm önlemler alındı.

Uzmanlar, bu tip depremlerin Türkiye'nin bu coğrafyası için sıradan olaylar olduğunu belirtirken, bölge halkını dikkatli olmaya çağırdı. Deprem sonrası yaşanan olayların yaygınlaşmaması için vatandaşların bilgilendirilmesi büyük önem taşıyor. Tekirdağ'da yaşayanların, bu tür durumlarla ilgili bilgi ve eğitim alması gerektiği, ayrıca binaların depreme dayanıklılığının gözden geçirilmesi gerektiği de vurgulandı.

Son olarak, Tekirdağ'da yaşanan bu sarsıntı, bölgedeki deprem tehlikesinin her zaman var olduğunun bir göstergesi olarak kabul edildi. Uzmanlar, riskin azaltılması ve halkın bilinçlenmesi için kamu kurumlarının daha fazla çalışma yürütmesinin şart olduğunu belirtiyorlar. Eğer bir deprem anında hazırlıklı olunursa, can kaybı ve yaralanma oranlarının ciddi derecede azaltılabileceği ifade ediliyor. Tekirdağ'daki bu gelişmeler, herkesin dikkatini çekmişken, yetkililerden gelecek olan yeni bilgilendirmeler ve raporlar bekleniyor.