Göz alıcı saatler, sadece birer zaman ölçme aracı değil; geçmişin izlerini taşıyan, özlem dolu hikayelerin saklı olduğu eserlerdir. Şehrin kalbinde bulunan minik bir dükkan, işte tam da bu hikayeleri yeniden canlandırıyor. 10 metrekarelik bir alanda, ustalıkla tarihi saatleri tamir eden Mehmet Usta, zamana karşı bir mücadelenin tam ortasında yer alıyor. Geleneksel saatçilik mesleğini yaşatmak adına gösterdiği çabalar ve müthiş ustalığı, yerel halk tarafından büyük takdir görmekte.
Mehmet Usta, 20 yıllık tecrübesiyle beraber, geçmişte üretilmiş binlerce saatin tamir edilmesine dair akıllarda yer etmiştir. Her biri farklı bir hikaye anlatan saatleri eline aldığında, onun için sadece birer mekanizma değil, yaşamın bir parçası olarak değerlendiriyor. “Her saat, bir zamanın tanığıdır,” diyen Usta, eski saatlere duyduğu hayranlık ile başladığı mesleğini, genç nesillere de aktarmaya kararlı. Tüm bunların yanı sıra, dükkanının küçük olması, onu daha fazla özelleşmiş bir hizmet vermeye yönlendiriyor. Neyse ki, her yeni müşteri, ona farklı bir öykü getiriyor.
Usta, dükkanına gelen saatlerin hikayelerinin kendisine ilham kaynağı olduğunu belirtiyor. Bir müşterisinin babasından, hatta dedesinden kalma bir saati eline alırken duyduğu heyecanı tarif ederken gözleri parlıyor. “Bu saat, sadece bir mekanizma değil, ailemizin tarihini, anılarını taşıyor,” derken, bu duygu yoğunluğunu nasıl hissettiği de bir başka önemli nokta. Onun için her saat, birinin uçup giden anılarını yeniden toplayan muhteşem bir yolculuğa dönüşüyor.
Mehmet Usta, bir zamanlar sadece iş yerlerinde veya özel günlerde kullanılan saatleri onarmaktan öteye gidiyor. Yılların izlerini taşırken, bu tarihi eserleri yeniden canlı hale getiriyor. “Tüketim çağında kaybolmuş olan bu el işçiliği, saatler aracılığıyla yeniden gündeme geliyor. Herkolye montajından, mekanizmaların temizliğine kadar hepsini kendim yapıyorum. Bu işin ruhu var,” diyor.
Mehmet Usta’nın dükkanı, sadece bir tamir atölyesi değil; aynı zamanda bir buluşma noktası olarak da işlev görüyor. Müşterileri, sadece saatlerini tamir ettirmekle kalmayıp, aynı zamanda onunla sohbet etmek, geçmişe dair anılar paylaşmak için de geliyorlar. Dükkanın. sıcak atmosferi ve Usta’nın misafirperverliği, zamanın durduğu hissini yaratıyor. “Çünkü benim dükkanımda, zamanın kalitesi çok daha önemli,” diyerek, işinin özünü özetliyor.
Sonuç olarak, küçük bir dükkan ve bir ustanın azmi, tarihi saatleri yeniden hayata döndürme mücadelesi sadece bir facia değil, aynı zamanda önemli bir kültürel mirasın korunması olarak da değerlendirilmeli. Mekanik saatlerin özelliği ile birlikte, insanların yaşamındaki yerini hatırlatmak, geleceğimiz için önemli bir gelecek tasarımı oluşturmakta. Mehmet Usta, kısa vadeli başarıdan çok, uzun vadeli değerleri hedef alarak, yaşamsal önem taşıyan bu mirası yaşatmaya devam ediyor.
Bu dükkan, sadece bir alışveriş noktası değil; aynı zamanda hikayelerin, anıların ve kültürel bir geçmişin korunduğu bir alan. Geçmişin izlerini taşıyan saatler, yalnızca zaman ölçmekle kalmıyor, aynı zamanda insan ruhunun derinliklerine inen yolculuklara da kapı aralıyor. Mehmet Usta’nın çoğu zaman göz ardı edilen bu değerli bilgiyi topluma sunması, günümüzde kaybolmaya yüz tutan geleneksel özgünlüğü hatırlatıyor. Dolayısıyla, her saat tamiri ile bellekleri canlandırmak, yeni nesillere ulaştırmak ve zamanı yeniden değerlendirmek için oldukça önemli.