Kolon kanseri, geçmişte daha çok yaşlı nesil için bir tehdit olarak görülüyordu. Ancak son yıllarda yapılan araştırmalar, bu hastalığın genç bireyler üzerinde de etkili olduğunu ortaya koymaktadır. Ülkemizde ve dünyada genç yaşta kolon kanseri teşhisi konulan bireylerin sayısı giderek artıyor. 20’li ve 30’lu yaşlardaki gençlerde görülme sıklığının yükselmesi, sağlık otoritelerini ve uzmanlarını endişeye sevk ediyor. Peki, kimler bu hastalığın risk altındaki grubuna giriyor? Erken tanı ve korunma yöntemleri nelerdir? İşte bu soruların yanıtlarını aradığımız detaylı bir inceleme.
Son yıllardaki artışın birkaç nedeni var. Özellikle beslenme alışkanlıkları, fiziksel aktivite eksikliği ve genetik faktörler, gençlerin kolon kanserine yakalanma riskini artıran başlıca sebepler arasında sayılabilir. Fast food tüketiminin artması, işlenmiş gıdaların yaygınlaşması ve lif oranı düşük bir diyet, bağırsak sağlığını olumsuz etkileyerek kanser riskini artırmaktadır. Ayrıca, obezite ve hareketsizlik gibi faktörler de genç insanlarda sağlığın bozulmasına ve bu tür hastalıklara daha açık hale gelmelerine neden oluyor.
Genetik yatkınlık da göz ardı edilmemesi gereken bir unsurdur. Ailelerinde kolon kanseri öyküsü bulunan bireyler, risk altındadır. Özellikle, Lynch sendromu ya da polipler gibi genetik hastalıklara sahip bireyler, genç yaşta hemen hemen her tür kanser için daha fazla risk taşımaktadır. Dolayısıyla, aile geçmişini bilmek ve gereken testleri yaptırmak, gençlerin bu tehdide karşı daha iyi bir korunma sağlamalarına yardımcı olabilir.
Klasik kolon kanseri belirtileri arasında karın ağrısı, kilo kaybı, kanlı dışkı ve dışkıda değişiklikler bulunmaktadır. Ancak genç bireylerde bu belirtiler göz ardı edilmekte ve genellikle başka sağlık sorunlarıyla ilişkilendirilmektedir. Bu nedenle, gençlerin bu belirti ve sürek sürekliliklerine dikkat etmesi ve doktora başvurması önemlidir. Erken teşhis, hastalığın seyrini olumlu yolda değiştirmekte ve tedaviye cevap verme oranını artırmaktadır. Kolonoskopi gibi tarama yöntemleri, özellikle 40 yaşın altındaki bireyler için gerekliyse de, ailesinde kanser hikayesi bulunan gençlerin bu testleri 10 yıl daha erken yaptırmaları önerilmektedir.
Sonuç olarak, kolon kanseri artık sadece yaşlıların değil, gençlerin de karşılaştığı ciddi bir sağlık sorunu haline gelmiştir. Sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, düzenli doktor kontrollerine gitmek ve belirtiler konusunda dikkatli olmak, bu hastalığın önlenmesinde hayati öneme sahiptir. Genç bireylerin kendi sağlıklarına dikkat etmeleri gerekirken, ailelerine de bu konuda bilgi vermeleri ve destek olmaları, bilinçli bir toplum oluşturmanın ilk adımıdır. Unutulmaması gereken en önemli nokta, kolon kanserinin erken teşhisle büyük ölçüde önlenebilir bir hastalık olduğudur. Sağlıklı yaşam alışkanlıkları edinmek, hem gençleri hem de tüm bireyleri bu tehditten koruyabilir.