Kars'ın tarihi ve doğal güzellikleriyle ünlü Kars Kalesi'nin eteklerinde, dün akşam saatlerinde başlayan anız yangını, bölge halkında büyük bir endişeye yol açtı. Yangının nedeni henüz belirlenemezken, alevlerin hızla yayılması, hem çevre hem de tarihi alan üzerindeki olumsuz etkileri gündeme taşıdı. Yangına, Kars Belediyesi İtfaiye ekipleri ve Orman İşletme Müdürlüğü ekipleri müdahale etti; ancak rüzgarın da etkisiyle alevlerin kontrol altına alınması zaman alıyor. Karslılar, bu tür olayların tarım alanlarını ve doğal yaşamı tehdit ettiğini belirterek, yetkililerin anız yakımı konusunda daha sıkı tedbir almasını talep ediyor.
Yaz aylarının gelmesiyle birlikte tarım alanlarında yaygın olarak uygulanan anız yakma yönteminin, bu tür yangınlara yol açtığı sıkça dile getirilen konular arasında. Kars'ın verimli toprakları üzerine ekilen ürünlerden elde edilen anızların, çiftçiler tarafından yakılması, yerel halk tarafından tartışılan bir mücadele biçimi haline geldi. Ancak, bu yöntem hem alevlerin kontrol altında tutulmasını zorlaştırıyor hem de çevreye ciddi zararlar veriyor. Yangının büyümesiyle birlikte, Kars Kalesi ve çevresi tehlike altına girdi. Yangın çevresinde bulunan tarım alanları, hayvanlar, ve doğal yaşam üzerinde kalıcı izler bırakma riski taşıyor.
Kars valiliği, yangının söndürülmesi için gerekli tüm kaynakların seferber edildiğini açıkladı. Kars Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü, yangının söndürülmesi için 10 araç ve 40 personel ile olay yerine intikal etti. Bunun yanı sıra, Orman İşletme Müdürlüğü ekipleri de yangın bölgesine gönderildi. Şu an itibarıyla Kars Kalesi’nin eteklerinde alevlerin yoğun bir şekilde kontrol altına alınmasına çalışılıyor. Yetkililer, Kars'ın tarihi öneminin korunması ve çevrenin zarar görmemesi için elinden gelen tüm çabayı sarf ettiklerini duyurdu. Ancak, rüzgarın etkisiyle alevlerin kontrol altına alınması zor bir süreç haline geldi. Yangın, özellikle Kalecik mevkiinde hızla etkisini gösteriyor.
Yerel halk, özellikle bu tür yangınların her yıl belirli dönemlerde tekrarlanmaması için daha fazla bilinçlendirme çalışması yapılması gerektiğine vurgu yapıyorlar. Yangın riskinin azaltılması adına; anız yakımının yasaklanmasını, cezai müeyyidelerin artırılmasını ve bilinçlendirme kampanyalarının düzenlenmesini talep ediyorlar. Bu yıl bölgedeki anız yangınlarının sayısının artış göstermesi, çiftçilerin alevler karşısında umutsuz hissetmesine yol açıyor. Başta Kars Kalesi olmak üzere, bölgedeki tarihi ve kültürel mirasın korunması açısından bu tür olayların önüne geçilmesi gerektiği ifade ediliyor.
Bölgedeki vatandaşlar, zamanla yanıcı maddelerin kontrolsüz bir şekilde yakılmasının hem insan hayatını tehlikeye attığını hem de bölgenin tarım potansiyelini yok ettiğini belirterek, devletin gerekli önlemleri almasını istiyorlar. Yangınların çıkmasında yalnızca insanların culpaları değil, iklim değişikliği ve aşırı hava koşullarının da büyük rol oynadığına dikkat çekiliyor. İlerleyen dönemlerde bu tür olayların yaşanmaması için daha ziyade sivil toplum kuruluşlarının ve yerel yönetimlerin iş birliğiyle etkin bir mücadele planı oluşturması gerektiği düşünülüyor.
Sonuç olarak, Kars Kalesi’nin eteklerindeki anız yangını, bölgedeki tüm yaşamı tehlikeye atan ciddi bir olay olarak kaydedildi. Yetkililerin hızlı ve etkili müdahalelerine rağmen, alevlerin yayılma hızının yüksekliği, endişeleri artırıyor. Bu tür olumsuz durumların önüne geçebilmek için, hem yerel halkın hem de devletin ortak bir strateji geliştirerek, kalıcı çözümler üretmesi şart görünüyor. Yangının söndürülmesiyle birlikte, gelecek yıllarda bu tür olayların yaşanmaması için daha etkili programlar ve bilinçlendirme çalışmaları yapılması bekleniyor.