İstanbul, uzun bir süredir beklediği yağmura kavuştu. Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından günler öncesinden duyurulan yağış, şehri beklenildiği gibi etkisi altına aldı. Kırk yıldır beklenen yağmur, çeşitli bölgelere göre farklı şiddetle yağarken, vatandaşların yüzünde bir tebessüm oluşturdu. Özellikle yaz aylarında kurak geçen günlerin ardından bu yağış, İstanbul'un havasını bir nebze olsun rahatlattı. Ancak, hazırlıksız yakalanan bazı direksiyon başındaki sürücüler ve sokaktaki yürüyüşçüler, yağmurun tadını çıkarmak yerine zorluklarla mücadele etti.
Sağanak yağışların etkisiyle İstanbul’un pek çok noktası su birikintileriyle kaplandı. Özellikle D-100 karayolu ve E-5 bağlantı yollarında trafiğin aksadığı gözlemlendi. Vatandaşlar, işlerine gitmek için yola çıktıklarında toplu taşımanın da duraksadığını gördü. Bazı seferler iptal edilirken, otobüs durakları ponpon olası duraksal rakamlara uğradı. Bununla birlikte, yerel esnaf da yağmurdan etkilendi. Bazı sokak kafe ve restoranları, açık alanında oturma alanlarını kapatmayı tercih etti. Ancak şehrin bazı bölgelerinde yağmur sonrası oluşan canlılık, rengarenk şemsiyelerle dolu sokak manzarası sundu.
Birçok İstanbullu, bu yağmuru güzel bir fırsat olarak gördü. Özellikle çocuklar, yağmurun altında oynama şansını değerlendirdi. Yağmurda ıslanmanın eğlenceli olduğu düşüncesi, annelerin aklında yer etse de çocuklar için bu anılar unutulmaz oldu. Otomobilleriyle seyahat edenler, bir yandan araçlarındaki güvenlik önlemlerini alarak yavaş gitmeye çalışırken; diğer yandan, bu doğal güzelliğin tadını çıkarmaya çalıştı. Bazı kişiler, yağmurların genellikle kötü hava koşullarıyla ilişkilendirilmesine rağmen, bu beklenen yağışın, İstanbul’un yeşil alanlarının canlanmasına büyük katkısı olduğunu belirtmektedir. Özellikle parklar ve bahçelerde yeşilin daha canlı hale geldiği gözlemlendi.
Sonuç olarak, İstanbul’a düşen bu yağış, hem kente hayat veren doğal döngünün bir parçası haline geldi hem de iklim değişikliğinin günlük yaşam üzerindeki etkilerini bir kez daha gözler önüne serdi. İstanbul’da sağanak şeklinde gerçekleşen yağışların oluşumu, meteorolojik olayların ne denli önemli olduğunu bir kez daha hatırlatmış oldu. Vatandaşların özellikle çevre duyarlılığı konusunda bilgilendirilmesi, kış aylarında bu tür öngörülemeyen doğa olaylarında hem fiziki hem de ruhsal hazırlık açısından büyük fayda sağlayacaktır. Birçok kişi, böyle doğal olayların şehir hayatını nasıl etkilediğine dair önceden düşünmenin ve buna göre hazırlanmanın gerekliliğinin altını çiziyor. İstanbul’un bu yağımla birlikte bir nebze nefes alması, halkın dayanışma ve hazırlık ruhunu da öne çıkardı.