İzmir’in Göztepe semtinde yaşanan trajik bir olay, spor camiasını derinden sarstı. Göztepe’nin sadık taraftarlarından Barış’ın hayatını kaybetmesine neden olan kaza ile ilgili dava süreci devam ediyor. İlk mahkemeden çıkan karar, istinaf mahkemesi tarafından bozuldu; bu durum hem ailenin adalet arayışını hem de spor camiasının tepkisini artırdı. Kazanın ardından gerçekleşen süreçte yaşanan gelişmeleri, mağdur aile ile hukuki süreç üzerinde yaşanan tartışmaları detaylarıyla sizlere aktaracağız.
21 ocak 2023 tarihinde meydana gelen kazada, 24 yaşındaki Barış’ın yaşamı yitirmesi, Göztepe camiasını derin bir yas içine soktu. Olayın ardından polis ve güvenlik güçleri, kaza ile ilgili geniş bir soruşturma başlattı. İlk belirlemelere göre, bir aracın hızlı bir şekilde geçişi sırasında Barış’ın sakatlanarak hastaneye kaldırıldığı, ancak yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadığı belirtildi. Kazanın ardından aile, adaletin yerini bulması için hukuki yola başvurdu ve davayı sürdürmek için kararlılıkla mücadele etme kararı aldılar.
Mahkeme sürecinin ilk aşamasında, sanığın 5 yıl hapis cezasına çarptırılması kararlaştırıldı. Ancak, Barış’ın ailesi bu cezanın yetersiz olduğunu düşünerek kararı istinafa taşıdı. İstinaf mahkemesi, ilk mahkeme kararı üzerine tekrar dosyayı inceledi ve dava sürecinin niteliğine göre farklı bir karar vermeye varacak kadar önemli buldu. Barış’ın ailesi, İstinaf Mahkemesi’nin alacağı kararın sadece kendi çocukları için değil, diğer mağdurlar için de bir örnek teşkil etmesini umduklarını ifade ediyorlar.
İstinaf mahkemesi tarafından alınan karar sonrasında Göztepe taraftarları ve şehirdeki spor camiası bu duruma sessiz kalmadı. Duygu dolu açıklamalar yapan taraftarlar, Barış'ın unutulmayacağını ve bu tür kazaların bir daha yaşanmaması için gerekli adımların atılması gerektiğini vurguladılar. Göztepe, kulüp üzerinden bir kampanya başlatarak, trafikteki güvenlik önlemlerinin artırılmasına yönelik çağrılarda bulundu. Taraftarlar, sosyal medya üzerinde ve stat önlerinde gerçekleştirdikleri eylemlerle seslerini duyurmaya çalıştılar.
Barış’ın ailesi, yaşanan sürecin sadece kendi durumları ile sınırlı olmadığını; benzer olayların yaşanmaması için kamuoyunu bilinçlendirme çabası içinde olacaklarını ifade etti. Suriye’den Türkiye’ye göç eden ve mülteci olarak yaşam mücadelesi veren bireylerin de desteklenmesi gerektiğini vurgulayan aile, benzer trajedilerin önüne geçmek için toplumun bir araya gelmesi gerektiğinin altını çizdi.
Sonuç olarak, Barış'ın hayatını kaybetmesi ile ilgili dava süreci, sadece bir ailenin değil, bir şehrin ve camianın vicdanını etkilemiştir. İstinaf mahkemesinin alacağı karar, tüm Türkiye genelinde bir güvenlik bilincinin oluşmasına ve trafik kurallarına uyulmasının öneminin bir kez daha vurgulanmasına yol açabilir. Barış’ın anısının yaşatılabilmesi için, taleplerin dikkate alınması ve gerekli önlemlerin alınması büyük önem taşımaktadır.