Her yıl olduğu gibi bu yıl da coşkuyla karşılanan bayram, Şanlıurfa'da bir ailenin hayatını kabusa çeviren üzücü bir olayla sarsıldı. 25 yaşındaki Dilan, kocası tarafından katledilerek, ailesinin ve sevenlerinin Bayram mutluluğunu kararttı. Yerel halk, bu tür trajik olayların son bulması için yetkililere çağrıda bulunuyor.
Bayram, insanlar için bir araya gelmenin, sevgi ve mutluluğun paylaşıldığı bir dönemdir. Ancak Dilan’ın hayatının sonlanması, tüm bu olumlu hisleri adeta yok etti. Olay, Şanlıurfa'nın merkezinde, Dilan’ın ailesinin evinde gerçekleşti. Bayram sabahı, tüm akrabalarıyla bir araya gelerek kutlama yapacağı sırada, ne yazık ki kocasıyla arasındaki gerilim acı bir sona yol açtı.
Görgü tanıklarının ifadelerine göre, Dilan ile eşi arasında büyüyen bir tartışma sonrasında koca, sinirlerine hakim olamayarak Dilan’a saldırdı. Olayın ardından çevredeki komşular, bu durumu fark ederek hemen polisi aradı, ancak Dilan kurtarılamadı. Dilan’ın hayatını kaybetmesi, sadece aile içinde değil, tüm komşular arasında da büyük bir şok yarattı. Kentte güvenlik önlemleri artırılırken, kadın cinayetlerinin önlenmesi adına çokça dile getirilen 'en iyi korunma, anlaşma' sözü bir kez daha tartışmaya açıldı.
Yerel halk, bu tür olayların artış göstermesi sebebiyle yetkililere bir çağrıda bulundu. Kadına yönelik şiddeti önlemek amacıyla daha etkin yasaların uygulanması gerektiğini vurgulayan mahalle sakinleri, "Kadınlar artık korkuyla yaşamak istemiyor. Yetkililerin bu konuda daha ciddi adımlar atmasını bekliyoruz. Dilan’ın ölümü, ayrıca bize de bir ders olmalı" dediler.
Şanlıurfa'da katledilen Dilan’ın cenazesi, büyük bir kalabalıkla toprağa verildi. Ailesi ve arkadaşları gözyaşları içinde kaybettikleri Dilan için yas tutarken, işin hayal kırıklığını ve üzüntüsünü zihninde taşımaktan başka çareleri olmadığını belirttiler. Dilan’ın ailesi, kocasının cezasını çekmesini ve bu tür olayların bir daha yaşanmaması için gereken önlemlerin alınmasını talep ediyor.
Bu trajik olayın ardından, Türkiye'deki kadın cinayetleri sayısının artışı da tekrar gündeme geldi. Sosyal medyada #DilanİçinAdalet etiketiyle yapılan paylaşımlar, kadına şiddete karşı toplumsal duyarlılığın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi. Toplumsal alanda gerçekleşen bu gibi olayların ardından, kadınların kendilerini daha güvende hissedebilmeleri için sosyal destek mekanizmalarının güçlendirilmesi gerektiği vurgulanıyor.
Bu bayramda yaşanan acı, herkesi derinden etkiledi ve birçok kişi, Dilan’ın ölümünü unutmayı değil, hatırlamayı ve unutturmamak amacıyla mücadele etmeyi seçti. Yerelde toplanan kalabalık, hem Dilan’a hem de diğer kadın cinayetlerine karşı bir protesto düzenleyerek 'Yaşama Hakkımızı Savunuyoruz!' sloganıyla yürüyüş gerçekleştirdi. Eylemciler, toplumsal farkındalığın artırılması, kadınların haklarının savunulması ve bu tür olayların önlenmesi adına taleplerini yinelediler.
Sonuç olarak, Dilan’ın trajik ölümü, toplumun gözünde birer kadın cinayeti vakalarının arka planında yatan temel hikayeleri duyurmak ve daha fazla ses getirmek adına önem taşıyor. Bayramın mutluluklarının kaybolmadığı, bunun yerine eşitsizliklerin ve ön yargıların bertaraf edileceği bir gelecek oluşturmak umuduyla, Dilan’ın hikayesinin asla unutulmaması, pek çok kadın için hayat bulmak demektir.